Efsanelerle Dolu Didyma Antik Kenti
Anadolu, sayısız medeniyete ev sahipliği yapan derin ve katmanlı bir coğrafya ve bu coğrafyada kadim zamanlara ışık tutan pek çok antik kent var.
Ege’nin aydınlık ve bereketli topraklarında yer alan Didyma Antik Kenti de onlardan biri ve tarihin gizemli koridorlarında yolculuk etmeyi seven gezginlerin ilgisini çekiyor.
Aydın iline bağlı Söke ilçesinde yer alan Didyma Antik Kenti kendi adını taşıyan Didyma Apollon Tapınağı ile ünlüdür.
Söke’ye yaklaşık 2 kilometre uzaklıktadır. Burası aynı zamanda bir kehanet merkezidir. Kentteki kazılar Alman ekibi tarafından yapılmaktadır.
Didyma sadece bir antik kent olarak değil bir din merkezi olarak da ön plana çıkar.
Kentin kuruluş tarihi Büyük İskender’in Perslere karşı kazandığı zaferden sonraya denk gelir.
Didyma isminin nereden köklendiği ise iki tanrı/tanrıça kardeşin hikayesi ile anlatılır. Kent, ismini Yunan tanrılarından Apollon ile Apollon’un ikiz kardeşi tanrıça Artemis’in kardeşlik bağından almaktadır.
“Didyma” Yunancada ikiz kardeş anlamına gelmektedir ve bu iki kardeşe atfedilmiştir.
Mitolojik hikayelerden hoşlananlar, tarihe derin bir sevgiyle bağlı olanlar ve Ege’nin kendine has güzellikteki coğrafyasını cazip bulanlar için son derece ilgi çekici bir nokta olan Didyma Antik Kenti yarım kalmış bir yapıyı andırır.
Ama Didyma denildiğinde akla gelen ilk yapı kehanet ve bilici kudreti olan tanrı Apollon onuruna inşa edilen Apollon Tapınağı’dır.
Müziği, şiirin, güzel sanatların, ateşin ve güneşin de tanrısı olan Apollon’un asıl öne çıkan özelliği bilici yani kahin yönüdür. Bu da bu bölgenin pek çok efsane ile zenginleşmesini sağlamaktadır.
İkiz anlamına gelen Didyma için kentten ziyade kutsal bir mekan diye söz etmek daha doğru olacaktır.
Bir kehanet merkezi olan Didyma’da yaklaşık 2 bin 500 yıl evvel bugünkü tapınağın yerinde defne ağaçlarıyla dolu bir koruluk ve kuyu bulunuyormuş.
Tanrı Zeus, Leto’yu tam da burada görmüş, birbirlerine gönül vermişler ve Leto, ikiz çocukları Apollon ve Artemis’e hamile kalmış. İşte bu ikiz tanrılara ithafen bölgeye ikiz anlamını taşıyan Didymos adı verilmiş.
Kahin tanrı Apollon’a adanan tapınak, döneminin görkemli görüntüsünden izler taşımaktadır.
Apollon Tapınağı’nın sütunlarının ayakta kalan kısımları bugün bile göz doldurmaktadır ve planı, mimarisi, mitolojik hikayeleriyle görenleri kendisine hayran bırakan bir yer olarak zihinlere kazınmıştır.
Didyma Antik Kentine yolu düşenler ve buranın mitolojik hikayesini bilenler tapınak kalıntılarını ziyaret ederken içlerinden geçen dileği fısıldarlar.
Didyma antik kentinden izler taşıyan Didim Kapı Heykeli örneğini Müzedenal.com sitesinde inceleyebilir ve yaşam alanlarınızın en özel köşesinde sergileyebilirsiniz.
Göbeklitepe’nin Çözülemeyen Sırrı ve Büyük Gizemi
Şanlıurfa’nın 18 kilometre kuzeydoğusunda Örencik köyü yakınlarında yaklaşık 12 bin yıl öncesine tarihlenen bir kült merkezi var. Adı Göbeklitepe.
1995 yılında bir çiftçi tarafından tesadüfen keşfedilen bu gizemli kült merkezi dünya mirası listesine eklendi. Tüm dünyanın dikkatini kendi üzerine çekti ama sırrı hala tam olarak çözülebilmiş değil.
Göbeklitepe’yi tam anlamıyla gün yüzüne çıkaracak kazıların 150 yıl daha sürebileceği konuşuluyor ve Göbeklitepe’nin gizemi insanlık tarihini baştan uca adeta silkeliyor ve çok önemli bir sırrı itinayla saklıyor.
Dünyanın En Büyük Savaşçısı Akhilleus Kimdi?
Fransızca’da Aşil olarak telaffuz edilen, Yunanca orijinal haliyle Akhilleus, tanrıça yani ölümsüz bir anne ile yarı tanrı ölümlü bir kral babadan dünyaya gelmiştir. Su tanrıçası Thetis ile Kral Peleus’un oğlu olan Akhilleus ya da Aşil, Homeros’un İlyada adlı eserinde Achilles olarak geçer. Truva prensi Hektor onun ağabeyiydi.
Yunan mitolojisinin bu en önemli kahramanlarından birisi olan Akhilleus dünyanın en büyük savaşçısı olarak bilinir. Truva Savaşı’nda adı çok sık olarak geçen büyük savaşçı Aşil, bir tıp terimine de isim vermiştir.
Akhilleus hakkında birden çok efsane vardır. Bir efsaneye göre Thetis, oğlu Aşil’i kutsal nehir Styx’te yıkarken ölümsüz kılmak için topuğundan tutarak suya daldırır. Bu nehrin suları yenilmezlik ve ölümsüzlük veren özelliktedir.