Olympos Tanrıçalarının Kraliçesi Hera’nın Hikayesi
Yunan mitolojisinde tanrıçaların kraliçesi olarak bilinen Hera, baş tanrı Zeus’un karısıdır. Zeus ile Hera aynı zamanda Kronos ve Rhea’dan doğan iki öz kardeştir. Zeus, babası Kronos ile yaptığı çetin savaşı kazanarak diğer kardeşlerini Kronos’tan kurtarır ve Hera ile evlenerek tanrılar panteonunda hakimiyetini ilan eder.
Roma mitolojisinde Juno olarak bilinen tanrıça Hera, Olymposlu tanrıçalar arasında ece yani kraliçe vasfına sahipti. Evlilik ve doğum gibi tüm kadınsal dinamiklerden sorumlu olan Hera, evliliklerin koruyucu tanrıçası olarak bilinir. İnek gözlü ve beyaz kollu Hera olarak da tasvir edilen tanrıça, mitolojideki en güçlü ve sözü geçen tanrıça vasfına sahiptir. Apfrodite’den sonra en güzel ikinci tanrıça olsa da Zeus’a asla ihanet etmemiş ve ona daima sadık kalmıştır.
Hera’nın Simgeleri ve Özellikleri
Hera’nın atribüsü elinde tuttuğu guguk kuşu başlı asasıdır. Bakışları vakur, ağırbaşlı ve dalgın olan Hera, dolgun vücutlu olarak tasvir edilir. Hera aynı zamanda nar, zambak, inek, tavus kuşu, akrep gibi bitki ve hayvanlarla sembolize edilir.
Hera çoğunlukla tahtta oturur vaziyette, elinde nar ve başında polos ile görkemli ve vakur bir ifadeyle tasvir edilir.
Hera’nın Kişiliği
Hera; kıskanç, huysuz, geçimsiz, gizli kapaklı işler çeviren, inatçı karakterde bir tanrıçadır. Zeus ile ilişkisi olan Maia’ya dünyayı dar etmiş, Semele’ye tuzak kurmuş, Leto’yu canından bezdirmiştir.
Troyalılar tarafından en güzel tanrıça seçilmediği için onlara olan kini hiç tükenmez.
Güzellik yarışmasında “en güzele” diye fırlatılan altın elma üzerinde hak iddia eden tanrıçalardan birisi de Hera idi. Hera, Athena ve Afrodit arasında geçen yarışmada altın elma Apfrodite’nin olur.
Zeus ile Hera’nın Evliliği
Zeus ile Hera’nın evliliği “Kutsal Düğün” olarak bilinir ve kült bir sahne olarak pek çok yerde betimlenir.
Yunan tanrı ve tanrıçaları ile ilgili heykel, seramik, kabartma örneklerini incelemek için Müzedenal.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Göbeklitepe’nin Çözülemeyen Sırrı ve Büyük Gizemi
Şanlıurfa’nın 18 kilometre kuzeydoğusunda Örencik köyü yakınlarında yaklaşık 12 bin yıl öncesine tarihlenen bir kült merkezi var. Adı Göbeklitepe.
1995 yılında bir çiftçi tarafından tesadüfen keşfedilen bu gizemli kült merkezi dünya mirası listesine eklendi. Tüm dünyanın dikkatini kendi üzerine çekti ama sırrı hala tam olarak çözülebilmiş değil.
Göbeklitepe’yi tam anlamıyla gün yüzüne çıkaracak kazıların 150 yıl daha sürebileceği konuşuluyor ve Göbeklitepe’nin gizemi insanlık tarihini baştan uca adeta silkeliyor ve çok önemli bir sırrı itinayla saklıyor.
Dünyanın En Büyük Savaşçısı Akhilleus Kimdi?
Fransızca’da Aşil olarak telaffuz edilen, Yunanca orijinal haliyle Akhilleus, tanrıça yani ölümsüz bir anne ile yarı tanrı ölümlü bir kral babadan dünyaya gelmiştir. Su tanrıçası Thetis ile Kral Peleus’un oğlu olan Akhilleus ya da Aşil, Homeros’un İlyada adlı eserinde Achilles olarak geçer. Truva prensi Hektor onun ağabeyiydi.
Yunan mitolojisinin bu en önemli kahramanlarından birisi olan Akhilleus dünyanın en büyük savaşçısı olarak bilinir. Truva Savaşı’nda adı çok sık olarak geçen büyük savaşçı Aşil, bir tıp terimine de isim vermiştir.
Akhilleus hakkında birden çok efsane vardır. Bir efsaneye göre Thetis, oğlu Aşil’i kutsal nehir Styx’te yıkarken ölümsüz kılmak için topuğundan tutarak suya daldırır. Bu nehrin suları yenilmezlik ve ölümsüzlük veren özelliktedir.